18 Ağustos 2015 Salı

Renovatio

Merhaba, nasılsın?

Bir şeyler yazmak istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum.

Bu ilkler neden hep zor bana. Hmm...

Bir şeyin çıkış noktası olmalı tetikleyen bir şey olmalı. Bir şeye nasıl başlandığı benim için önemliyken bir kitaba başladığımda ya da filme ilk cümleyi ya da ilk sahneyi hiç bir zaman hatırlamam. Hatta bazen özellikle dikkat etmeye çalışırım ama gene de hatırlamam.

Bir şey bir insan için bu kadar önemliyken aynı zamanda nasıl bu kadar önemsiz daha doğrusu görünmez olabilir ki?

Hayvanlar bitkiler belli bir programlanma üzerine kurulu yapacakları belli nasıl yaptıkları belli standartlar yani ne için orda oldukları belli. İnsan da öyle. Hepimiz standartız. Hayvanlardan tek farkımız bir olay karşısında seçme şansımızın olması sanırım. Bir aslan karnı acıktığında ne yapacak bellidir ben yemeyeyim al sen ye demez. Acıkırsa yer. Ya da bir inek bugünde bir hayvan yiyeyim demez. Bir timsah yavrusunu yerken aman bu benim yavrum o kadar koruduk yemeyeyim demez. Yemesi gerekiyorsa yer.

Ama insan ekmeğini paylaşabilir. Bir hayvan yalan söylemezken insan yalan söylememeyi tercih edebilir. Zarar vermemeyi seçebilir. Anlamayı seçebilir.

Renovatio Latince'de yeniden doğuş anlamına gelmekteymiş. Yeniden doğuş. Hangi şartlar altında ya da hangi duygular altında. Şartsa eğer biraz da şansın olması lazım ki bu bende olmayan bir şey. Kulaklığımın teki bozukken uzaktan masaya fırlattığımda sağlam olan tarafın bardağımdaki suya girmesi benim şansım çok bir şey beklemiyorum. Ama kızmıyorum da hatta komik bile geliyor bazen başıma gelenler. Duyguysa eğer bir kırılma noktası olmalı diye düşünüyorum. Çünkü bana göre İnsan ancak kırıldığı yerden ilerlerse ne kadar ilerlediğini görebilir. Hiç kırılmamışsa o hayat alışkanlıktan ibarettir. Kırılma dediğim illa acı çekeceksin demek değil. Bir gün salonunda oturup dışarıyı seyrediyorken evsiz bir insana baktığında da olabilir. Bir anda sanki artık sen sen değilsindir gibi hissedersin. Olabilir insan beyni çok büyük ve karmaşık bir yer. Neyin neyi tetikleyeceği hiç belli olmaz.

Yani aslında güvenilecek en son türüz. Her an her şey olabilir ne yapacağımız belli olmaz. İyi geceler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder