Önce Rize'den başladık. İlk gün doğa gezisi yaptım şelaleye gittim. Bu şelaleye özellikle gelinip yamaçtan aşağıya iniyorlar. Dağcılar geliyor. Buranın sahibiyle tanıştık. Küçük bir mekan yapılabilir buraya onun da böyle bir şey düşündüğünü maddi imkanlardan yapamadıklarını söyledi. Ama yapılsa bence para kazandırır. Belli zamanlarda tur düzenliyorlarmış bu şelaleye öyle söyledi. İsmi Çağlayan Şelalesi. İnstagram hesabımda var oradan fotoğrafına bakabilirsiniz. Aşağıda gördüğünüz fotoğraflarda müthiş doğadan bir iki kare.
Sonraki gün Rize-İkizdere'ye gittim. Burada doğadan çıkan maden suyu var. Tadı güzel. Ben buradaki eski evi çok sevdim. Bunlar da fotoğrafları. Maden suyu için bir ücret ödemiyorsunuz. Burada girişte kafe var orada yemek yiyebilirsiniz. Köprüsü de çok güzel.
Sonrasında yaylalara çıktık. Ovit yaylası çok güzel ben beğendim. Buradan İspir'e giderken orada 7 Göller diye bir tabela gördük. İspir'e sonra gideriz diye düşünüp önce buraya gidelim dedik. İyi ki de gitmişiz. Birazdan fotoğrafını da göreceksiniz zaten. Ben böyle güzel bir yer beklemiyordum. Rakım yaklaşık 3200 metre. Göllerden birisi kurumuş. Gölün yanına da gidebilirsiniz. Merdiven yapmışlar. Ben inemedim burada çok kalamadım bile. Çünkü buranın yolları çok bozuk sadece yol açmışlar. Tepeye çıkmaya çalışıyorsun zaten. Bu yüzden aracınızı iyi seçin derim hatta arazi aracı alın. Yollar çok dar çok taşlı çok tozlu. Ovitten saptığınız yerden sonra iki tane köyden geçiyorsunuz. Bu köylerden birinde fuşya rengi bir ev var ki diğer evlerin yanında adeta ben buradayım diyor. Sahibiyle tanışmak isterdim. Aykırı biri olduğunu düşünüyorum. Kendisini tanımadan sevdim. Yaklaşık buraya bir buçuk saate gidiliyor. Ama dediğim gibi kesinlikle değecek bir yer. İsterseniz kamp yapabilirsiniz burada hatta bence kesin yapın. Beni de çağırın hatta. Bu göllerden birine araştırmalarımda sonra bulduğum bir arkadaş dalış yapmış kendi arkadaşlarıyla. Balık yaşamıyormuş. Suyu berrak değil zaten. Nette gezin biraz onun yazdıklarını da bulabilirsiniz. Ovit-7 Göller yazıp arayın. Çok bir şey yok gerçi. İnsanlar daha burayı yıkıp yok etmeye karar vermemişler çünkü.
Buradan döndükten sonra İspir'e de gidelim dedik. İspir Kalesi'ne çıktık ama bence gereksiz öyle bir kere bakın dönün ille de görülmesi gereken bir yer olarak görmüyorum. Dondurma yedik ve döndük.
Sonraki günde ise Andon Ilıcaları'na gittik. Buradaki eski evi de sevdim. Yalnız buradan çıkan maden suyu benim içebileceğim bir şey değil. Demir tadı geliyor. İkizdere'deki gibi değil tadı. Bu da ücretsiz ve burada da yemek yiyebileceğiniz yerler var.
Sonra Ayder Yaylası'na çıktık. Burası yabancı turist daha çok Arap kaynıyor. Küçük dükkanlar var. Oteller butikler pansiyonlar var. İstanbul pansiyon girişte sağ tarafta kalıyor. Burayı bilenler gidiyorlar. Küçük ve eski bir aile işletmesi. Annemin arkadaşının kardeşi işlettiği için biliyorum. Burada kalacaktık yalnız gittiğimiz tayfadan biri kalmak istemediği için kalmadık ama kalınabilir bir yer. Ben burayı herkesin aksine sevmedim. Belki tepeye çıksam güzel şeyler görebilirdim ama sevmedim genel olarak bu yüzden çok fotoğradı da yok. Ama ille de fotoğraf derseniz instagram hesabımda bir inek fotoğrafı var ona bakabilirsiniz. Onu Ayder'de çektim. Bu arada Ayder'e giriş ücretli. Gitmeden önce de Alabalık tesisi var oraya da uğrayabilirsiniz. Ayder'in merkezinde değil de daha ileride mangal yapabilirsiniz kendiniz ücretsiz.
Sonrasında benim babamın evinin olduğu tam tepede mükemmel manzarası olan eve geldik.
Sonraki gün Rize'nin merkezine gittik. Sahiline inmedim ama Rize Kalesi'ne çıktık Rize kalesinin fotoğrafları aşağıda. Bence çok da gerekli değil bu arada Rize merkez.
Sonrasında Trabzon'a geçtik. Burada kuzenimin öğrenci evi vardı iki gün de burada kaldık. Evin manzarası bu arada mükemmel bir deniz manzarasına sahip ve hava alanını görüyor.
Sonraki günde Uzungöl'e geldik. Burası da turist özellikle Arap kaynıyor. Bütün garsonlar Arapça biliyorlardı nerdeyse. Buradaki kamelyalarda oturmak ücretli. Burada da küçük dükkanlar var Aynı Ayder gibi ama burayı sevdim ben. Ben sanırım bir deniz bir su bir sucuk bir damla sulu yerleri seviyorum. Bu yüzden de burayı daha çok sevmiş olabilirim. Burada da kalınabilir fiyatları bilmiyorum. Bungalovlarda vardı her iki yerde de tercih edilebilir.
Son günde de Sümela Manastırı'na geldik. Buraya hem ilk giriş hem de manastırın içine giriş ücretli. Gidip görün. Bu ne ya ne gerek var iki tane odası var gereksiz boşa para verdik diyen insanları duyabilirsiniz ama onlara kulak asmayın siz gidin ve görün. Tarihini anlatmayacağım ama sadece şunu söyleyebilirim. Ben oraya bu manastırı nasıl yaptılar diye düşünürken orada bir grup rehberi anlatıyordu onu dinlerken öğrendim. Üstten yapmaya başlamışlar burayı. Gitmeden bakarsanız odaları gezerken daha rahat anlarsınız. Ben gittikten sonra araştırmıştım. İnstagramda büyük odadaki tavandaki şekillerin videosu var bakmak isterseniz. Yalnız burası restore edilirken oda eklenmiş orijinal haliyle değil şu anda bunu ek bilgi olarak verebilirim. Ama gidin görün öğrenin derim. İlk girişten sonra araç girişi de var ama burada araç parketmek ve manastıra ulaşmak zor cidden. İyi kullanmanı lazım aracı. Biz acemi biri yüzünden yarım saat bekledik arkada araçlar sıkıştı. Neyse sonra gün zaten dönüş yapacaktık. Sabahında Trabzonda merkezde pazarı gezdik. Onun da fotoğrafları aşağıda. Sonra da döndük. Sürekli kalacağım bir yer değil ama gidilmesi gereken görülmesi gereken öğrenilmesi gereken bir yer.
Sonrasında Zaten 3. günde felan sel felaketi oldu son 50 yılın felaketiymiş. Daha çok Artvin tarafları etkinlendi ama Rize'de de hissettik biz. Bir yerde sabaha kadak şimşek çakar gök gürler mi burada öyle. Ne yapacağı belli değil havanın. En çok neye değdi derseniz eğer 7 Gölleri derim. Gerçekten çok beğendim. Bir de gittiğiniz kişiler de önemli. Mesela Ayder 'de kalınabilirdi ya da Uzungölde. Siz kalın. Araç kiralarsanız sizin için iyi olur. Çok büyük paralar harcamanıza gerek yok. Bir de ben yapamadım ama Fırtına Deresinde kesinlikle rafting yapın ben bunu yapamadım içimde kaldı ama siz yapın. Olsun kısmet başka güne belki özellikle rafting için giderim. Her yere sorun fiyatları hep değişiyor rafting için. İlk sorduğum yer 75 tl dedi sonrakiler 50-45 dedi. Hemen tamam demeyin yani. Grup oluştuktan sonra sizi alıyorlar sanırım isterseniz kıyafet de veriyorlar. Eğitimini aldıktan sonra başlangıçtan başlıyorsunuz. Sonrasında iyi eğlenceler. Eğlenmeyi bilen insan olsun aranızda en az bir kişi. Okuduysanız ne güzel gidip gördüyseniz ne güzel. Biz bir de Batum'a da geçecektik ama bu felaket yüzünden gitmedik. Araçla gitmryin uyuşturucu taşıyabiliyorlarmış. Turlar var Batum'a onunla gidebilirsiniz. Yaş ile ilgili bir şey de vardı sanırım ama tam emin değilim ondan siz bakarsınız. Bundan sonra Adalar gezimi anlatacağım. Şimdilik iyi okumalar size. Bunlarda son olarak benim kendi fotoğraflarım. Görüşmek üzeree...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder