6 Eylül 2014 Cumartesi

Emanet

...Bir gözyaşının o hüzün kokan dolgunluğunun, tenden kayıp gitmesi gibiydi benim mutluluğum. Ne ulaşılabilir ne de dokunulabilir.

...Şimdi sen kimsin bilmiyorum. Ama sen daha gelmeden, sana ait olan emanetin var bende. Sen daha gelmeden sana ait olan bir umut var belki de.. Sen daha gelmeden senin gülüşünün güzelliği saklı kalbimde. Ne zaman karşılaşırız bilmem ama beklemenin manası çıkıyor gözler önüne.

Boşluk

     Umudun kaybolduğu yerde bulunursan eğer en değerli şey olursun. Sadece doğru zaman ve yer yeterlidir. Tabi o zamanlarda güzeldir her şey. Sonra yavaşça olması gereken olmaya başlar. Çünkü bazı gerçeklerin sahte mutluluğa tahammülü yoktur. İnsanın canını yakarlar.
     Senin umudunun kaybolduğu anda da; doğru zamanda doğru yerde olan başka birini bulursun. Bu sefer kişiler değişmiştir, o umutsuzlukta bulunan kişi olmuştur. Yani o da geçici mutluluğun bitme anını yaşayacaktır. Bitmiştir..

     Şimdi sıra onun birini umutsuzlukta bulmasındadır. Bu böyle sürüp gider.. Hep böyle olacaktır. İşte bu yüzden gerçeklikte aşk diye bir şey yoktur. Tüm mesele boşluğu dolduracak birini, geçici bir zaman için o boşluğa koymaktır.

4 Eylül 2014 Perşembe

Adios

     İnsanı ayakta tutan şeyin iki temel duygu olduğunu düşünüyorum. Biri nefret diğeri ise sevgi. Ne para ne de başka bir şey nefretin ya da sevginin yerine konulamaz. İnsan inandığı şeyler uğruna yaşar hayatını. Yani maneviyat, mistik güç, ruhani şeyler, inançlar... Bu yüzden nereye yatırım yapağımıza karar vermemiz lazım. Bu iki temel duygu tek başlarına her şeye yeterler fakat yan duygularla daha da güçlenirler.
     Şu anda kimsenin kimseyi sevdiğine inanmıyorum. Yani duygusal diye geçinen insanların aslında birbirleriyle çıkarları için bir arada olduğunu düşünüyorum. Hayatın amacı yapay şeylere kaydı arkadaşlar.  Ben ise insanlar koşarken yürüyorum. Bazen dünyalı gibi olduğumu da düşünmüyorum zaten de neyse. İnsanların hava atmalarından, kendi gibi olmadığını düşündüğü kişileri ezmelerinden, aşağılamalarından, kendini ispatlama çabası uğruna harcadığı şeylerden arkadaşlardan eşyalarlardan, bir insanın kendini kötülemesinden, kendini ezerek insanların saygısını sevgisinin kazanma çabalarından tüm bunlar gibi iğrenç bencilliklerden tiksiniyorum. Bazen ben de yaptığım her şeyi insanlara göstermeliyim tarafına kaydığım için kendimden de tiksindiğim zamanlar oluyor. Ama bunlar çok çabuk kendine çekiyor insanı. Sadece düşüncede kalmaları için çabalıyorum en azından bu da bir şeydir. Yaptığımız çoğu şey gösteriş arkadaşlar bilinçli ya da bilinçsiz. Her zaman daha kötüsü varken biz her zaman daha iyisine göz koyuyoruz. Belki de kıymet bilmediğimizden.

     Aslında belki de bunlardır hayat biz saçmayızdır. Adios.