28 Haziran 2014 Cumartesi

Ayvalık, Cunda/ Alibey Adası, Sarımsaklı

     Merhaba,  gece 01:53.
     Birazdan benim gözümden Ayvalık, Cunda, Sarımsaklıyı okuyacaksın. Merak etme dostum kendimi köşe yazarı gibi görmüyorum öncelikle bunu belirteyim.  Ama sayfamı açıp okumaya başladığına göre ne yazdığımı da merak ediyorsun. Olsun zaten söylediğinin arkasında olup ona göre davranan çok kişi görmedim o yüzden sana kızmam. Bu yazıyı gezginci ruhunu bu yerlerde dinlendirmek isteyen insanlar vardır ve gidenlerden tavsiye almak isteyebilirler diye yazıyorum.
     20 Haziran 22:30 Efe Tur otobüsüyle Balıkesir’e doğru, yaklaşık yedi buçuk saat sürecek yolculuğum başladı. Efe Tur ile gittim çünkü sezon bu tarihte açılmadığı için sadece Efe Tur’un seferleri vardı.  Uzun mesafe olduğu için yaklaşık 3-4 saat sonra 30 dakikalık mola verildi. Nerede durduğumuzu tam hatırlayamadım fakat Susurluk olabilir. Sabah saat 6 civarında Sarımsaklıya geldik. Bu arada bilet fiyatı 56 TL. Sarımsaklı otogarıyla pansiyonların, otellerin olduğu yer çok uzak sayılmaz. 15-20 dakikada yürünür. Özel araçla geliyorsanız zaten sorun yok. Eşyaları taşıyamam derseniz de taksi 10 TL. Ya da kalacağınız yer sizi alabilir. Sarımsaklıda Zafer Pansiyon adlı yerde kaldım. Kaldığım pansiyon booking.com da yüksek yıldız alan bir yerdi. Bana sorarsanız o kadar yıldıza gerek yoktu. Ben on üzerinden 5 veririm. Bir kere çamaşırlarınızı yıkayamıyorsunuz pansiyon bu çok önemli ihtiyacı karşılamıyor. Apart kısmında çamaşır makinesi varmış ama pansiyon kısmında yok.  Camdan dışarı baktığında denizi ya da sokağı görmek yerine karşı odayı görüyorsun bu da eksi puan. Kahvaltı açık büfe. Ama memnun kalır mısınız bilmiyorum ben kalmadım çünkü. Ücret olarak fiyatı gecelik 60 TL. Fiyatın böyle olmasında ayın haziran olması da etkili olabilir. Sonraki tarihler için baktığımda fiyat artmıştı çünkü. Akşam yemeği de isterseniz fiyat 75 TL oluyor. Plaja çok yakın ki zaten o sıradaki tüm kalınacak yerler plaja aynı yakınlıkta. Gidiş aşamasında otobüsü kullanacak kişiler için şunu söyleyeyim: Bilet için yer ayırttığımda önceki gün belli bir saate kadar almazsanız biletinizi başkasına satıyorlar hiç acımadan. Ben bileti almaya önceki gün akşam gittim ama bileti satmışlar. Neyse ki yarım saat önceki araçta son koltuklarda yer bulabildim. Yani biletinizi gidip hemen alın mümkünse. Pansiyon için de çamaşır yıkama imkanı olan bir yerde konaklayın diğer türlü çok zor. Ben pansiyon olaylarına yabancıyım bu yüzden her pansiyon bu sistemle mi çalışıyor bilmiyorum fakat çamaşır makinesiz hayat çekilir gibi değil. Yemek sorun değil. Çevrede karnınızı doyuracağınız yerler yürüme mesafesinde ve ayrıca gerçekten çok uygun. Ben Kocaeli’ye göre kıyaslıyorum bu arada. Kahvaltı için iki Ayvalık Tostu ve dört çaya 16 TL gibi bir şey ödedik.  Plajda da yediğim en güzel tostları yapan küçük bir büfe var. Salam sucuk vs normalde yemem ama büfenin tostunu gerçekten çok beğendim. Zaten her yerde Ayvalık Tostçusu var.

     Pansiyona yerleştikten sonra plaja gittim. Bulunduğum şehirlerde de deniz var ama ben sanırım Ege Denizi’yle kıyaslama bile yapamam bulunduğum yerleri. Ege Deniz’i o kadar temiz ve güzel ki. Bir kere kum plaj, tertemiz deniz, rahatsız edici tipler olmadan denize girmek… oh miss gibi. Hele ki benim gibi deniz aşığı biri için denize söyleyecek hiçbir sözüm yok. İnsanları çok rahat, su gibi içki içiyorlar. Ben yerli halkını sevdim. Fakat tatil yeri olduğu için her türlü insan var. E dolayısıyla arada ufak tefek sorunlar da çıkabiliyor. Plajdaki büfeden tost ye arkadaşım çok güzel. Toplam iki kişi için 16 TL gibi bir şey ödedik.
     Denizden sonra Cunda Adası’na doğru yola çıktık. Sarımsaklı’dan direkt Cunda’ya gidemiyorsunuz. Önce Ayvalık’a sonra Cunda’ya. Tabi arabam yok olsa direk giderdim yani. Sarımsaklı’dan otobüse bindim ama nerde Kocaeli’nin 23’ü. 23’e hasret kaldım o derece. Otobüs’e biniyorsun zaten çok kalabalık. Sezon açılmış olsa ne yapacaktım artık bilmem arabanın üst tarafında gidecektim galiba. Otobüse biniyorsun kalabalık falan tamam ama asıl sorun kalabalık olması da değil. Asıl sorun; para toplamak için şoför yardımcısının ve yolcuların verdiği mücadele. Zaten geçecek yer mümkün değil yok bir de iri yarı bir kişisin on santimlik yerden arkaya doğru geçerek para topluyorsun. İnanılır gibi değil.  İşte araba almaya karar verdiğim an o andı. Ayvalık’a geldik indiğimiz yerde iskeleler var oradan Cunda’ya seferler var. Gemi’nin beklediği yerde bir amca var zaten soru sorduğunuzda kimi söylediğimi anlarsınız. Aşırı yardımsever bir amca.  Çok ve hızlı konuşuyor. Sarımsaklı’ya nereden döneceğiz felan diye sorduk açıklamaya çalıştı o da yetmedi gemide geldi inerken bakın şurada otobüs durakları felan diye de gösterdi sağ olsun. Orada görevli, çalışıyor. Bunu okuyup giderseniz selamımı söyleyin hatırlamaz ama olsun. Cunda her yerde okuduğunuz gibi rengârenk, küçük, şirin evleri, restoranları, kahveleri, meyhaneleri olan bir yer. Fotoğraflarını aşağıda sizin için koydum, gidin gezin görün. Tadına kesinlikle bakın diyeceğim balık papalina balığı. Hamsiye benziyor. Ben hamsi sevmem fakat her türlü tadına bakacaktım. Ama tadı hamsi gibi değil kesinlikle ben çok sevdim. Yani görünüşü hamsi gibi tadı değil. Ben ekmek arası yedim fakat size tavsiyem tabakta yemeniz. Taş Kahve diye çook meşhur bir yeri var. Şansa benim balık yediğim yerin yanındaydı hemen Taş Kahve. Yemekten sonra gezip bu kahveye geldim. Dibek Kahvesi içip kalktık. İki kahveye 6 TL ödedik. Çok kalabalık bir yer. Herkes kendi halinde.  Yaş oranı biraz büyük ama çok güzel bir yer. Fotoğraftaki son iki yer Taş Kahve’ye ait. Fotoğrafın çekildiği yer ise balık yediğim yer.  Son olarak kavun içi sakızlı dondurma yiyin. Bildiğiniz kavunun içinde sakızlı dondurma var işte. J Ben tadına baktım sadece kavunu da pek sevmem. J  Bunun dışında içki içiyorsan sana uygun çok yer var. Ve çok da güzel eğlenirsin. Ben o tarz şeyleri bilmediğim için onu gidip senin tecrübe etmen lazım. Ama içki içseydim müzik, deniz, ortam vs tam benim yerim olacak bir yerdi. Sakinliği seviyorsan tabi. Gezdikten sonra  küçük araçlarla Ayvalık’a geldik tekrar ve sonra yine araba almaya karar verdiğim Sarımsaklı aracına bindim. 

     Sonraki gün plaja gidip geldikten sonra Şeytan Sofrası’na gittim. Sarımsaklı’dan araç kalkıyor saat 19:30da. Bilet alıyorsunuz gidiş-dönüş  7TL. Şeytan Sofrası da çok güzel bir yer. Ben düşünmeyi severim burası da tam o yerlerden işte. Güneş’in batışını seyrediyorsun. Kimsecikler olmasa, yanımda çayım olsa, müzik olsa, sevdiğim iki üç kişi olsa, bir de düşünmek için fırsatım işte orası tam benim yerim. Üstelik deniz olmadan olmaz o da var. Şeytanın ayağı orada ünlü.  İnsanlar merak edip bu ayak izini görmek için geliyorlar. Bildiğin tuzak ama.  Söylemek ayıp mı bilmem de salak insanların kimler olduğunu burada anlıyorsun. Bu insanlar çocuk yetiştiriyor üstelik. Birde para atıyorlar ayak izinin olduğu yere. Güzel taktik valla. Teyzenin biri ‘’ bu taraklı erkek ayağı’’ dedi hatta. Daha neler neler..  Güneş battıktan sonra insanlar alkışlamaya başlıyorlar. Güneş battı oğlum işte neyin heyecanı bu. J Dünyadaki hiçbir şey hafife alınmamalı bu arada. Güneşin batması bile çok büyük bir şey. Benim takıldığım nokta insanların bilinçsiz ve yüzeysel bir şeyler yapmaları. Neyse ama öyle kuru kuruya batmıyor diye bakalım olaya. Düşünsene güneş battıktan sonra herkes dağılıyor sessizce hahaha. Küs gibi. Şeytan Sofrasından sonra rota Ayvalıktı. Orayı da gezelim dedik. Yalnız oranın yerli gençlerinin Kocaeli apaçilerinden farkı yok aynı. Benim gittiğim gün şansa Pazar vardı. Bir tek o vardı gerçi. Bileklik aldım çok güzel.J Yemek yiyelim dedik tek açık yer yok. E biz de ne yapalım mecbur kebapçıya gittik. Önce pazarı gezdik sonra yiyeyecek yer aradık ama. Sonra baktık yok öyle gittik kebapçıya. Balık istiyordum halbuki. L Beyti kebabı ve kiremitte köfte yedik. İkisi de güzeldi. Ertesi günde bitti kısacık güzel tatilim. 12:30 otobüsüyle kürkçü dükkanına döndüm. Gündüz yalnız otobüs hiç çekilmiyor her yerim tutuldu.  Çok para harcamadan gezip görebileceğin bir yer. Bence kesinlikle git. Korkma korkacak bir şey yok. Tek başına bile gidebilirsin.


     Yalnız dalış yapmak istiyordum fakat mümkün olmadı. İlerde inşallah dalış yapmak isteyen biriyle tekrar gitmek nasip olur. Gezmek çok güzel.  Hayat böyle güzel. Görmek iyi öğrenmek daha iyi.  Bu arada benimle çöle gelmek isteyen var mı? İyi geceler.