1 Haziran 2013 Cumartesi
31 Mayıs gecesi-1 Haziran
Kim olursa olsun, hele de yanı başında böyle üzücü olaylar olurken bir İNSANın duyarsız kalması gibi bir şey söz konusu bile değil. Yemin ederim uykum kaçtı gözlerim doluyor.
Sağ olsun sosyal medyadan da takip ediyoruz. Arkadaşların da yazdıklarına bakıyoruz. Nasıl oldu ne oldu da bu kadar düşmanca bu kadar sınırları belli bu kadar ideolojilerle dolu hale geldik anlayamıyorum. Nasıl oldu da bu durum, belki de bilerek, bu hale geldi/getirildi. Az önce biri ''gün olur devran döner sizin de derilerinizin meydanlarda gerildiğini görürüz'' e gelen bir şey yazmış. Bu nasıl içinde kin ve nefret barındıran bir istektir. Bu bir taraftaki kişi. Diğer taraftaki bir kişi ise şunu yazmış: Bağırıp çağırmayın uyuyacağız, 70lik devirmeye benzemez bu işler.... gibi şeyler. Ya vallahi anlamıyorum bu salakça kesinlikleri, aşırı bir şeye bağlı düşünceleri. Bazı yanlışlar yanlıştır, senin düşüncene yakın diye bu yanlış doğru olmaz.
Bu karışıklık ortamında nasıl olurda insanlar yalan yanlış haberler fotoğraflar paylaşıp da insanların daha da kışkırtılmasına göz yumarlar ya da kışkırtırlar. Zaten görüyoruz fotoğrafları ama asılsız olanları paylaşan kişilerin nasıl bir insanlık anlayışı var ki daha da karıştırıp, olmayan şeyleri söyleyip belki de insanların ölmesine sebep oluyorlar?
Bu belli partileri savunan insanların partilerinden kaç kişi o olayların gerçekleştiği yerlerde acaba? Nasıl olur da konu mankeni olarak kullanıldıklarının farkına varamazlar? Bir şeyler kapmanın peşinde bu kişiler. Bir şeyi savunmak için karşı düşünceyi daha iyi bilmek ve bu sayede kendi fikrinin doğruluğunu anlatabilmek gerekirken nasıl olur da aileden, çevreden vs. duyulan şeyleri savunabilirler? Nasıl olur da bir şeyi tam olarak bilmeden, orada ne işler döndüğünü bilmeden yorum yapıp kötü şeylerin bir parçası olmayı göze alabilirler? Nasıl olur da o olayın içindeyken kendi fikri bir iki adım öne geçti diye keyif alabilirler? İnsanlar ölürken nasıl bir tarafta olabilir ki bir insan? Nasıl hala ölsünler diyebilir ki?
Hayatın her alanına koymuşuz sınırları, ya o tarafta ya bu tarafta ortası yok. Sokakta yaşayan bir insan ya da kendi derdini düşünen biri şu an karışıklıkla, bilmem dünyanın neresindeki bir katliamla, bir insanın tecavüze uğramasıyla, bir çocuğun ölmesiyle, bir hayvanın katledilmesiyle ilgilenmiyor. Kendi derdine düşmüş bir insan diğer insanlarla büyük olasılıkla ilgilenmez. Hayatı bir noktasından yakalamış bir insan bunca karşıklığın hengamenin bir şeyleri aşırı savunuculuğun boşuna olduğunu görür. Boşuna fakat sonucu ağır. İnsan hayatı insanlar tarafından bu kadar değersizleştirilirken insanlığımızı yavaş yavaş kaybediyor olmamıza ne demeli?
Hangi tarafta olursa olsun içimizden birileri birilerini öldürüyorsa, katliamlar yapılıyorsa, insanlar sömürülüyorsa; kendi yaşadığımız yere, çevreye, dünyaya, çiçeğe, böceğe, ota, ozona her şeyine zarar veriliyorsa ben öyle düşünceye de, o düşünceyi savunan insana da üzülürüm.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)